İsviçre’den kalktık geldik:) Lozan’dan sabah erken İtalya’da bir komün olan Stresa’ya gitmek üzere yola çıkıyoruz. Trenle yaklaşık 3 saat içinde Stresa’dayız. Burası, kuzeyden İsviçre güneyde İtalya sınırları ile çevrili “Maggiore Gölü” kenarında kurulmuş ufak bir yer. Genelde ziyaret sebebi göldeki yakın adalar…
Stresa’dan kalkan teknelerle istediğiniz adada inip gezerek sonraki adalara da geçip dönebiliyorsunuz. Biz duruş sırasına göre Isola Bella, Isola Superiore ve Isola Madre adalarını gezdik. Ancak belirtmeliyim ki en çok zamanı Isola Bella’da geçirdik. Hepsini gezeyim burayı sona bırakayım demeyin. Hele de şansınıza açık güneşli bir hava varsa hiç kaçırmayın derim.
Maalesef bizim gittiğimiz gün bulutlu bir hava vardı. Bu sebeple yemyeşil olan adanın maviler içindeki muhteşem görüntüsünü fotoğraflayamadık. Burada iş hayal gücüne kalıyor:)
Bu arada Stresa da oldukça keyifli şirin bir yer. Buraya da biraz vakit ayırmanızı tavsiye ederim. Hem içinde kısa bir tur attık hem de dönüşte göl kenarında bulduğumuz bir restoranda leziz İtalyan yemeklerimizi ve şarabımızı içerken de bol bol keyfini çıkardık.
Isola Bella adı üstünde “güzel ada”. En önceleri bir balıkçı kasabası iken, 1600 yıllarında aristokrat Borremeo ailesinden Carlo III tarafından eşine hitaben bir saray ve bahçe yaptırılmaya başlanmış. Zamanında Napolyon ve eşini de misafir etmiş bu adada bir zamanlar partiler verilir ve tiyatro eserleri de sunulurmuş. Sarayın kapalı mekanlarından çok dış alanı, bahçeleri nefes kesici… Ağaçlar, çiçekler ve heykeller adeta birbirini tamamlıyor. Her bir alanı özenle düzenlenmiş. Sırıtan abartı kaçan hiçbir şey yok. Şaşaa ise tamamen sarayın içinde. İçerisinin en güzel yerleri bahçeye açılan kapıları…
Diğer adalar bu kadar çekici olmamakla birlikte bahçe ve çiçeklendirme müthiş. Dar denize açılan sokakları arasında dolaşıp tekne ile geri dönüyoruz.